Düze inmeye hazırlanan göçerler dert küpü

Tunceli'nin Pülümür ve Ovacık yaylalarında yılın dört ayını geçiren sürü sahibi göçerler, sonbahar mevsiminin yaklaşmasıyla yayladan inmeye hazırlanıyor.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 11 Eylül 2012 09:19, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yaylada kaldıkları dört ay boyunca başta tulum peyniri olmak üzere birçok hayvansal gıda üreten sürü sahipleri, verdikleri paraya rağmen kendilerine altyapı hizmeti verilmemesinden ve yetkililerin ilgisizliğinden yakınıyor.

Tunceli'nin Çemişgezek ve Pertek ilçelerinde yaşayan ve yörede Şavaklı adıyla bilinen göçerler, haziran ayı başında il ve ilçe mera komisyonları tarafından Pülümür ve Ovacık ilçelerinde kendilerine tahsis edilen yüksek yaylalara çıkıyor. Dört ayını yaylalarda geçiren bu ailelerden ikisi Demir ve Gündoğdu aileleri. Haziran ayında Pülümür ilçesinde bulunan 3 bin 700 rakımlı Hel Yaylası'na çıkan iki aile, sonbahar mevsimiyle önce Kırkmeşe Yaylası'na, daha sonra ise yine Kırkmeşe köyüne bağlı Azzart Yaylası'na indi.

Yılın dört ayını yaylalarla geçiren aile fertleri çektikleri zahmete ve ödedikleri paraya rağmen kendilerine hizmet verilmemesinden yakınıyor. Hasan Demir, yaylalara çıkarken koyun başına kendilerinden 20 lira para alındığını, ancak başta yol olmak üzere hiçbir ihtiyaçlarının karşılanmadığını söylüyor. Yaylada bulundukları dört ay boyunca ürettikleri peynirin başka yörelere mal edilmesine de tepki gösteren Demir, ürettikleri tulum peynirini göstererek, ?Bu kendimizin ürettiği tulum peyniri. Biz yapıyoruz, başka yer unvan alıyor. Erzincan tulum peyniri Türkiye'de meşhur, ancak aslında o Tunceli peyniridir. Biz yapıyoruz, biz üretiyoruz.? dedi. Yılda koyun başında 21 kilo peynir ürettiklerini belirten Hasan Demir, ürünlerin para etmemesinden şikayet ediyor.

Cemal Gündoğdu isimli yaylacı ise 3 bin lira aylıkla çoban tuttuklarını, ancak peynirin kilosunu 5 buçuk liradan sattıklarını belirterek bunun zahmetlerini karşılamadığını söylüyor. Gündoğdu, ?Arpa saman da pahalı. Koyun kuzu para etmiyor. Zararımızı karşılayacak durumda değiliz. Bu sene ortalama 8 -9 ton peynir elde edeceğiz, ancak masrafımızı karşılamıyor. Devlet mera için kira alıyor bizden, ancak sattığımız ürünle bunu karşılayamıyoruz.? diye konuşuyor.

Göçerlerin konakladığı yaylaların bağlı olduğu Kırkmeşe Köyü Muhtarı Hıdır Eren yaylacıların yakınmalarına hak vererek, ?Bu bölge 13 yıldan beri mera komisyonu tarafından ihaleye veriliyor. Verilen her ihale 135-140 bin lirayı buluyor. Özel mülkiyetle bu rakam 300 bin liraya çıkıyor. Bu para hiç geri dönmüyor, akıbetini bilmiyoruz. Yaylacıya yol yapılmıyor, ulaşım ve konaklama sorunu çözülmüyor. Yaylacıların verdiği parayla meraların iyileştirilmesi için ihale yapılması gerekirken yapılmıyor. Verilen parayla yaylanın yolları, tuvalet, banyo, hayvanların su içmesi için çeşme yapılması gerekiyor ancak bunlar yapılmıyor.? diyor.

YAYLADA BİR HEMŞİRE ADAYI

Yılın dört ayını yaylada geçiren göçerlerin imdadına okulların tatil olmasıyla birlikte çocukları yetişiyor. Çocukların büyük bölümü üniversite öğrencisi. Bunlardan biri de Muğla Üniversitesi'nde Hemşirelik Bölümü'nde okuyan Duygu Demir. Üniversite 3. sınıf öğrencisi Demir, okulun tatile girmesiyle ailesine yardımcı olmak için yaylaya çıkmış. O da diğerlerinin bahsettiği sorunlara vurgu yaptıktan sonra, ?Buradaki insanlara, bu üreticilere yardım verilmeli. Ürettikleri şeylerin karşılığını alamıyorlar. Aileler kalabalık. Özellikle çocukların okutulması konusunda devlet tarafından ailelere destek verilmeli.? diyor. Hatun Demir ise 4 üniversite öğrencisini okuttuğunu belirterek, geçinmekte güçlük çektiklerini söylüyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber